Tüm ilişki bitmiş olsa da, ya da daha da acısı bir taraf için hiç başlamamış olsa da, tamamen tek taraflı bir yalana dayansa da tüm koşullar da gerçekleştirmenin zor ve bir o kadar da yıpratıcı olduğu durumdur unutmak... Sürekli denemeler içinde olursunuz araya başkalarını zorla sokarsınız olmaz, bitti bu sefer dersiniz olmaz, unuttum bile dersiniz yüzünü görürsünüz bir saniye, onu hissederseniz yeniden başlar herşey, bunları aşsanız bile beraber gittiğiniz bir yer, ortak bir arkadaş, bir şarkı ya da mekan....herşeyde onu bulmak zordur ama taki o sihirli ana kadar...
Unutmak bir süreçtir..Bu süreç içinde yeni birisi çıkar karşınıza, aradığınız herşeye sahiptir. Hatta fazlasıyla sahiptir bu herşeye, bir beden büyük geleceğinden korkarsınız ama laf dinletemezsiniz kendinize, olmaz olmamalı der beyin ama dinlemez yürek onu ve de başlar unutma aşamaları. Yavaş yavaş ya da aniden derinlere çekilir tüm anılar, hele bir de işin içine gönül yarası girerse ve de nefretle dolarsa o yürek öyle bir derine gömersiniz ki ne zaman çıkacağı yüzeye hiç belli olmaz.
Çıkmaması daha da iyidir zaten. Sevginiz inkarla başlar, kızgınlıkla devam eder. "Eski"ye dair her ne varsa; onun ismi telefon hafızasından silinir, verdiği bilumum hediye, notlar;en iyi ihtimalle- çöp kovasında, en kötü ihtimalle- evdeki en uzak köşede saklanır, yok oluncaya kadar. Fakat kalbinden silemediğini istediğin defterden sil ne yazar. İçine kanla akar yine her atışında kalbinin, üzerinde başharfi yazılı olan aşk. Sildiğin numaralar hafızanda, atmaya kıyamadığın hediyeler dolaplardan birinde, ve gözün sürekli bu dolaplarda, yaşadıkların da daima kanlı canlı yanında, ara sıra daldığın zaman gördüğün rüyalarındadır. Ne zaman ki artık acı vermez, artık mutluluk da vermez o kişi sana; ne zaman ki hatıraları anınca ağlamaktan çok gülersin, o zaman tamamlanır yok oluş, dönersin başlangıca.
Eski sevgiliyi unutmak; bir dala tutunmuş çocuğunu bırakmaktır akıntıya. Hiç doğmayacak çocuğunu öldürmektir, başka çaren olmadığında... ''Evet sevgilim,gideli 3 ay oldu bugün… belki bir hafta fazla belki eksik. Senden gideli ne kadar oldu bilmiyorum. Yazıyorum ara ara halen sana. Göndermiyorum belki eskisi gibi, haberin olmuyor belki ne hissettiğimden ama yazıyorum hala. Göndermeyi de düşünüyorum ara ara ama seni bulamıyorum.
Bilmiyorum zaten bendeki senin adresini. Hergün görüyorum seni ama tanıyamıyorum artık. Anlatıyorlar seninle ilgili bir şey, bahsediyorlar, illa ki benim olduğum ortamda konu sana geliyor… düğümleniyor içim, umursamamaya çalışıyorum, konuşamam hakkında diyorum ama ne mümkün. Öyle çok içime girmişin ki, öyle beni esir almışın ki sen olmuşum ben. Unutuyorum ama yavaştan sanırım. Mesela sabahları yastığı koklayarak senin kokunu alamıyorum.
O yastığı hiç kullanmamış da olsan rüyamda seni gördüğümde yastığı koklayarak uyanıyordum ben. Rüyalarımda görüyorum halen ama eskisi kadar yakınımda değilsin, hergün de görmüyorum hem. Arada bir kaç gün tanıyorsun bana, dinleneyim- sensizliği göreyim diye. ama ertesi bir kaç gün sonra gün mutlaka yine ziyaret ediyorsun. Dua ediyorum hergün artık gelmesin, tam anlamıyla unutayım diye… bir şey olsun onu görmek zorunda kalmayım artık diye...'' ...İlle de onu istersiniz. O'nsuz bir hayatın anlamsız olduğunu, yaşamak için artık küçük bir umut ışığının bile kalmamış olduğunu düşünürsünüz. Evet, tam burada kişiliğinizin ne kadar güçlü olduğunun da farkına varırsınız. Hani hep derler ya acılar insanı güçlendirir diye, bir yerde doğrudur elbet ama sadece bir yerde, çünkü hayatta yaşadıklarımız her neyse üzüntüler ve acılar da insanı güçsüz kılar.
Belki bir hafta, belki birkaç ay, belkide bir kaç yıl; tabii bunu ömür boyu sürdürmek çok daha kötü bir durum olsa gerek. Konuyu dağıtmadan şu unutma mevzusuna geri dönecek olursam, evet ayrılık denilen kavram her zaman var. Her insan zaman zaman ayrılıktan nasibini alıyor. Ayrılığın getirdiği sonuçlardan birisi de unutmak. Yeni ilişkiler , yeni bir hayat düzeni kurmak, yeni alışkanlıklar edinmek, değişen, köhneleşen ne varsa hepsini bir kenara atıp kurtulmak. Çoğu zaman böyledir, sanki bütün bunları yaptıktan sonra kişi sevdiği insanı ve ona ait ne varsa her şeyi unutacağını zanneder... günler geçer, mevsimler geçer, siz değişirsiniz, hayat değişir, yaşadıklarınız değişir; hatta evlenirsiniz çocuğunuz olur, yeni bir işiniz olur...vs. daha birçok neden sayabilirim.
Ve fakat o kişi kalbinizin en derin yerinde üzeri yıllarca örtülmüş bir vaziyette durur,imkanı yok çıkarıp atamasınız. Tabii günümüz sığ ilişkilerinden çok daha öte benim bahsetmek istediğim. Hani şu her daim adı geçen güven ve sadakat var ya, işte bu ikisi bir kişiye bağlandığımız vakit içimizde öyle bir yer ediyor ki unutmanın hiçbir yolu olmuyor. Biz kendimizi kandırıyoruz... Zaman, zaman, zaman geçmeli...Bir sabah uyandığınızda eğer rüyanızda gördüğünüz kişinin eski sevgiliniz olduğunu anlarsanız ve uyanınca o rüyayla ilgili hiçbir şey hatırlamazsanız; biliniz ki bu sürecin son adımındasınızdır. Geçmiş olsun!
Yorum Yaz...