Şu anda bu yazıyı okuyan her kimse tam şu anda duygusal, düşünsel ve hatta zamansal bir anlamda birlik içindeyiz.
Zaman, dünyamızda varolan bir kavramdır. Dünyasal zaman geçmiş, şimdi ve gelecek çizgisinde doğrusal akar. Birçok bilim adamının araştırmalarında uzaysal zaman denen bir kavram anlatılır ki o dairesel zaman diye de tanımlanır.
Dairesel zaman ‘An’ olarak açıklanır. Gerçekte, geçmiş, şimdi ve gelecek şimdiki An’da gizlidir.
Değişiklik yaratabileceğimiz tek an şimdiki An’dır. Ama ne yazık ki zihinsel olarak pek azımız şimdiki An odaklı yaşarız. Aklımız ya geçmişteki olaylarla ya da ileride yapacaklarımızla meşguldür. Çünkü insan zihni ‘dünyasal zaman’ da yaşamını sürdürür.
Zihnimizi durdurabilmek çok zordur. Oysa ki gerçek varlığımız zihnin ötesinde görünmez ve yok edilemez bir özdür. Eğer içimizde zihnimizi yani düşüneni izlersek ki o izleyen gerçek varlığımızdır; daha yüksek bir bilinç düzeyi harekete geçer. O zaman sonsuz bir zeka aleminin varlığını keşfederiz. Ve asıl önemli olan sevgi, huzur, sevinç ve yaratıcılığın zihnin ötesinden kaynaklandığını fark ederiz.
Kafanızın içindeki sesi dinleyin ve orada tekrar eden düşünceleri izleyin. Yargılamadan dinleyin. İşte o dinleyen “Gerçek Ben” dir. Bu noktada gerçek mevcudiyetinizi hissedeceksiniz, zihnin ötesindekini. İşte bu yeni bir bilinç boyutudur. O zaman düşünce üzerinizdeki gücünü yitirir. Çünkü artık zihine, onunla özdeşleşerek, güç vermemektesinizdir. Siz zihinden fazlasısınızdır.
Bir düşünce, zihinsel akışta böyle kesintiye uğradığında, yani izlendiğini fark ettiğinde bir boşluk olur. Belki birkaç saniye sürer bu fark ediş. İşte Doğu felsefesinde buna düşüncesizlik hali denir. Ve saf bilince varmanın bir yoludur bu.
Saf bilince varmanın diğer bir yolu da dikkatimizi şimdiki An’a odaklamaktır.
Düşünce akışında bir boşluk yaratmanın en kolay yoludur bu. Şu an, tam şu an her ne yapıyorsanız ona odaklanın. Mesela ev işi mi yapıyorsunuz? Çocuğunuzla mı ilgileniyorsunuz? Yemek mi yapıyorsunuz? Önemli bir inşaat projesi mi çiziyorsunuz? Ya da arkadaşınızla sohbet mi ediyorsunuz?.. Sadece ona odaklanın; bütün ruhunuzla yaptığınız işle bütünleşin.
Her ne iş yapıyorsanız en önemli iş o iştir. Her kimle konuşuyorsanız en önemli kişi o’dur. Çünkü sahip olduğunuz tek gerçek, tam şimdiki An’dır.
Bunu uygulayabildiğinizde, yaptığınız, her nasıl görünüyor olsa da bu en doğru olandır. Ve siz hep, şimdiki An’da yaşayabildiğinizde geçmiş, şimdi ve gelecek o ‘An enerjisinin’ gücüyle size hizmet eder. Böylece zaman kavramı da şekil değiştirir.
Kimbilir belki Maya’ların zamanların sonu dedikleri 2012’de böyle bir şey olacaktır. Zamanların sonu ‘AN’ların başlangıcı. AN enerjisinin kullanıldığı bir dünya
Yorum Yaz...