Tansu Çiller’e benzemek için estetik ameliyat olan manken Çiğdem Savaş tartışmalara yol açtı. Savaş geçtiğimiz günlerde bıçak altına yattı ama plastik cerrahlara göre ameliyatla başka birine tıpatıp benzemek mümkün değil...
Başka birine benzemek için bıçak altına yatmak doğru mu? Ya da bu tür bir değişim isteyen bir kişiye estetik ameliyat yapılmalı mı? Bu iki soru geçtiğimiz günlerde manken Çiğdem Savaş‘ın (24) eski Başbakan Tansu Çiller’e benzemek için estetik ameliyat olmasıyla kafaları kurcalamaya başladı.
“Cumhuriyet Kadınları Defilesi”nde canlandıracağı Türkiye’in ilk kadın başbakanına benzemek için böyle bir operasyon kararı alan Savaş’ın ilk ameliyatta şimdilik burnu değişti, kaşları şekillendirildi ve yanaklarına dolgu yapıldı. Ancak Savaş’ı ameliyat eden Op. Dr. İlker Manavbaşı‘ndan aldığımız bilgiye göre daha bir dizi ameliyat yapılması gerekiyor. Yine de tıbben bir insanın başka bir insana birebir benzemesi mümkün değil. Bu gerçeği bilmesine rağmen Savaş’ın estetik olmak istediğini belirten Manavbaşı sonunda ameliyatlara başladığını söylüyor...
“Hastamın yüzü Tansu Çiller’e göre çok zayıf. Çiller’in aynısı olamayacağını, sadece onu andırabileceğini söyledim”
Op. Dr. İlker Manavbaşı
Hasta gerçekten Tansu Çiller’e mi benzemek istiyor?
Bu ameliyatı yapmak etik mi? Konuyla ilgili sorularımızı konunun uzmanlarına yönelttik. Plastik cerrahlar “Bu hasta reddedilmeliydi” derken psikiyatr ise “Bu hastanın fiziğini değil, önce psikolojisini düzeltmeli” diyor..Evet. Bu hanımefendiye başka bir insana benzemenin mümkün olmadığını defalarca söyledim. Bu hastamı defalarca reddettim ve ameliyatı yapmak istemedim. Ama çok ısrarcı oldu, Tansu Çiller’e benzemek istediğini söyledi. Ben de ona aşamalı ameliyatlar yapmayı teklif ettim.
Ameliyata nereden başladınız?
Burun ameliyatı yaptık, kaşları şekillendirdik ve yüzüne dolgu yaptık. Bu ameliyatlar bir seferde gerçekleştirilmez. Ayrıca hastamın yüzü Tansu Çiller’e göre çok zayıf. Böyle bir durumda kendisine “Ben seni birebir Çiller’e benzeteceğim” demek doğru değil. Sadece onu andırabilir, ona yakın olabilir.
Ameliyatlara başlamadan önce Tansu Çiller’in fotoğrafı üzerinde birlikte çalıştınız mı?
Evet, yanında bir fotoğraf getirmişti. Onu inceledik. Aradaki farkları söyledim. Nelerin yapılabileceğini, nelerin yapılamayacağını anlattım. Ameliyat istediğimiz gibi oldu. Hastam şu an memnun.
Hasta ameliyatlar serisinin sonunda “Ben Tansu Çiller’e benzemedim” diye dava açma ihtimali olabilir mi?
Ben ona böyle bir söz vermedim zaten. Söz verilmesi riskli. Birisine benzemeye çalışmak da riskli. O görüntüden iki ay sonra sıkılabilirsiniz çünkü. Ama biz doktoruz ve hastaların isteklerini göz önüne alarak onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.
“Birebir başka bir insana benzemek isteyen bir insanın psikolojik sorunları vardır. Ameliyat etmeden önce psikiyatriye sevk edilmeli” görüşüne katılıyor musunuz?
Tabii ki. Sadece birine benzemek isteyenlerde değil, estetik yaptırmak isteyen her hastada biz psikolojiyi dikkate alıyoruz. Sorunları olan pek çok hasta var. Estetiği tutunacak bir dal olarak gördüğü an biz ameliyatlardan uzak duruyoruz. Hastanın istediği gibi olsa dahi, o değişikliğe hazır olup olmaması önemli. Cinsiyet değiştiren insanlar da var. Üstelik cinsiyet değiştirmek yüz değiştirmeye de benzemez. Bu insanların psikolojilerini iyice analiz ediyoruz. Gerçekten hazırsa ameliyat ediyoruz.
PLASTİK CERRAHLAR NE DİYOR?
“Hem hasta hem doktor açısından riskli bir durum”
Prof. Dr. Akın Yücel (Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri)
Başka bir insana ameliyatla benzemek mümkün değil. Doktor böyle bir taleple gelen bir hastayı ameliyat etmemeli. Çünkü mutlaka psikolojik bir sorunu vardır. Onu önce psikiyatrinin değerlendirmesi lazım. Bize gelen hastaların çoğu birilerine benzeme talebinde bulunuyor. Mesela Angelina Jolie’nin dudakları gibi dudak isteyen oluyor. Ancak bir bütün halinde, birebir başka bir insan olmak isteyen birinin psikolojik sorunları var demektir. Böyle bir hastayı ameliyat etmek tabii ki etik değil.
“Bu insanlar reklam peşinde”
Prof. Dr. Nazım Durak
Ya doktor ya da hasta reklam peşinde. Danışıklı dövüş söz konusu. Bayanın Tansu Çiller’e benzemesi olanaksız. Gözlerindeki ifadeyi bir defa bulamazsınız. Yanaklarını sadece tombul yapabilirsiniz o kadar. Var olan bir şeyi değiştirirsiniz ama birebir benzetemezsiniz. Böyle bir niyeti olan bir hastayı ameliyat etmek bence etik değil. Çünkü bu, doğru hasta değil. Sorunlu bir hastadır. Güzel bir burun istemek ayrı, başka bir insan olmak istemek ayrı.
“Böyle bir ameliyatla katastrofik sonuçlar ortaya çıkabilir”
Op. Dr. Nuri Soysal
Bana da bu şekilde başvuran hastalar oluyor ama buna çanak tutulmaması lazım. İnsanlar böyle şeyler isterler, ben böyle hastaları kabul etmiyorum. Hastaların genel yapılarını değiştiremezsiniz. Yani ince yüzlü bir insanın yüzünü genişletemezsiniz. Tansu Çiller geniş, kare yüzlü bir insan. Göz yapısı değişmez. Kimi kime benzetebilirsiniz bu durumda? Bir hastayı birine benzetmeye çalıştığınız zaman bir sürü katastrofik sonuçlar ortaya çıkar.
“Sonuç güzel olmuştur ama hasta Çiller’e benzememiştir”
Prof. Dr. Onur Erol
Deniz Akkaya’nın burnunu Petek Dinçöz’e, Petek Dinçöz’ün burnunu Deniz Akkaya’ya koysak ikisi de karikatür olur. Biz hastalarımızla bilgisayar başında çalışırız. Yüzüne yakışanı yaparız. Ameliyatı yapan doktor İlker Manavbaşı benim öğrencim sayılır. Bilgilerimi kendisiyle paylaştığım bir doktor. Benim yanımda bir sürü şey öğrendi. Muhakkak sonuç güzel olmuştur, bayan güzelleşmiştir. Ama Tansu Çiller’e benzememiştir. Belki andırmıştır sadece.
“Bu, üzerinde tartışmaya değer bir konu bile değil”
Op. Dr. Tunç Tiryaki
Ay’ı Dünya’ya çarptıracağım demek gibi bir şey bu. Şu anki teknolojiyle bir insanın başka bir insana birebir benzemesi mümkün değil. Hasta Çiller’in dudağına, yanağına, burnuna yaklaştırılabilir ama ortaya çıkacak bütün, o kişinin aynı olmaktan uzak olacaktır. Bu, üzerinde tartışmaya değer bir konu bile değil. Böyle bir şey mümkün değil çünkü.
PSİKİYATRİK AÇI
“Plastik cerrah olsaydım hastayı önce psikiyatra sevk ederdim”
Ümit Yazman (Psikiyatr)
Bu bayan Tansu Çiller rolünü canlandırmak için bıçak altına yatıyorsa bunun adı psikolojide “şöhret arayışı”. Bir şekilde adını hafızalarda olabilmesi için rolüyle ilgili abartılı bir benzeme çabasına girmiş. Bu insanın hayatında tek bir rolü olacak ve ondan sonra başka hiçbir karakteri canlandırmayacak gibi bir beklentisi olduğunu düşünmediğim için bunun tamamen sansasyonel bir olay olduğunu düşünüyorum. Kendi adını duyurmaya çalışıyor. Ben bu konuda söylenenlerin samimiyetine inanmıyorum.
İnsanlar ün peşine düştüler ve her şeyi yapmak mubah hale geldi. Bu nedenle sınırları zorlayacak olayların peşine düşer hale geldiler. Bu “Ben şöhret için her şeyi yaparım” diyen bir yapıdır. Şöhret peşinde olmak zaten nevrotik bir süreçtir. Buna ulaşabilmek için her şeyi mubah saymak da birtakım değerlerin erozyona uğradığını gösterir.
Bu durumu sadece fırsatçı, dikkatleri ve ilgiyi nasıl kendi üzerine çekebileceği uğraşında olan bir hanımın nafile çabaları olarak görüyorum. Bu, bu sistemin tamamen insanları zavallılaştırması ve kendilerini var edebilmek için farklı yöntemler çizmelerinin parçalarından bir tanesi.
Fiziksel özdeşleşme, ruhsal özdeşleşmeye geçmediği zaman da sonuç hayal kırıklığı olur. Ameliyattan sonra kendisiyle ilgili memnuniyetsizliği daha da artacak.
Travestilerde bu sorunu çok sık görüyoruz. Kadın olmak için göğüs taktırıyorlar ama mutsuzlar. Görünüş olarak bir kadına benzemek bir insanı kadın yapar mı? Hayır. Tansu Çiller’e benzemek isteyen bayan da sadece görüntüsünü değiştirerek o kişi olamaz.
Ben plastik cerrah olsaydım ve bir hastam böyle bir niyetle karşıma gelseydi mutlaka önce bir psikiyatra sevk ederdim. Ameliyat sonucunda genellikle insanlar kendilerini o kişi gibi hissetmiyor, bu özdeşleşmeyi kendi ruhunda yaşayamadığı için de dönüp doktorlara “Olmadı” diyor ve ve tatminsizlik sürüp gidiyor.
HUKUKÇU BAKIŞI
“Çiller kendini savunma durumunda kalabilir”
Avukat Mehmet Şevket Özok
Bir suç işlenirse bunun aksi her zaman iddia edilebilir. Bir insanın tıbben başka birine birebir benzetilmesi mümkün değil. Ama eğer bir kişi suç işlerse ve Tansu Çiller kanaatiyle dava açılırsa da Tansu Çiller kendini savunma durumunda kalır. Ancak yasada bu konuyla ilgili net bir şey yok. Buna engel de olunamaz.
Türk Ceza Kanunu’na göre cezalar şahsidir, suçlar da şahsidir. Kişi bir başkasına benzeyerek suç işlerse suç benzeyenin üzerinde kalır. İşlenen suçtan doktor da sorumlu değildi
Bade Gürleyen / Milliyet
Yorum Yaz...