Aysun Kocatepe’yi daha önce izleyip de anlatanları araştırdım. Yıllar önce Hürriyet’te rahmetli Yavuz Gökmen, “İnce uzun bedenli Aysun’un ilahi sesini yudumladım” diye yazmış. Hıncal Uluç’un köşesinde Serpil Gogen, “Sadeliği ve vakur havasıyla gizemli Fransız şarkıcılarına benziyor” demiş. Ruhat Mengi’de, Ali Saydam’da, Hıncal Uluç’da onu dinledikleri konserlerinden sonra “Harikaydı” diye anlatmışlar yazılarında. Ben ise hala bir konserini izleyemedim ama son albümünü dinledim. Ayrıca onu yakından tanıma şansım da oldu. İzlenimlerim şöyle: ...............................................
Ve işte Aysun Kocatepe sorduğum sorulara aldığım yanıtlar:
İdil: Müzik sektörü çok kötü bir dönem yaşıyor. Bu zamanda albüm yapmak cesaret işi. Proje nasıl gerçekleşti?
Aysun: Albüm bir sanatçının kartviziti. Müzik sektörü çökmesine, satışlar durma noktasına gelmesine rağmen uzun bir ara verdiğim için yeni şarkılarla ve dolu dolu bir albüm sunmam gerekiyordu. Harika şarkılarım var. Ali’nin, Müfit Bayraşa’nın ve Akın Ertübey’in bestelerine çok güveniyorum. Albümün konsepti çok çarpıcı oldu. Bir Albinoni klasiği de var, türkü de var. İstek ve cesaretim böylesine iyi bir repertuvar bulmamla zirveye çıktı. Başta eşim Ali Kocatepe, aranjörlerim Serkan Akgün, Osman İşmen en büyük destekçilerim oldular. Ama albümün tamamlanmasında en büyük katkı tonmayster ve aranjör arkadaşımız Mehmet Andiçen’den geldi. Herkese teşekkür ediyorum.
İdil: Hit olacak çok güzel besteler var albümde. Peki Albinoni’nin Adagio’su ve seslendirdiğiniz türkü nereden aklınıza geldi?
Aysun: Ali, Adagio’ya yıllar önce söz yazmıştı. Yapacağım ilk albümde etnik ve klasik bir düzenleme ile sentez yapıp seslendirmeyi düşünüyordum. Türküye gelince, bugüne kadar ki albümlerimde türküler de seslendirmiştim. Bu defa ki çok farklı oldu.
Bedri Rahmi Eyüboğlu türkülerimizle ilgili şöyle demiş: “Ben şairim. Karanlıkta gelse şiirin hası ayak seslerinden tanırım. Ne zaman bir halk türküsü duysam, şairliğimden utanırım”. Ben kendimi bildim bileli türkü söylerim ve türkülerimizi çok severim. “Uyandım Sabah İle” Selda’dan dinlediğim bir türküydü. O zamanlar anonim sanıyordum. Sonra Sivaslı bir öğretmene, Hikmet Uygun’a ait olduğunu öğrendik. Hikmet bey bu türküyü 13 yaşında sevdiği kızı başkasıyla evlendirdiklerinde yazmış. Tanıtım geceme geldi ve öyküsünü anlattı. Herkesin gözü doldu. Değişik bir düzenleme ile yorumladım. Sesi ve neyiyle bana Eyüp Hamiş eşlik etti.
İdil: Günümüzde müzik piyasasında çok fazla ticari kaygının olduğunu görüyoruz. Sizin böyle bir kaygınız oldu mu?
Aysun: Sadece müzikte değil hemen her sektörde kriz var. Dolayısıyla ticari kaygı da var. Ya satmazsa, ya yaptıklarım bana geri dönmezse kaygısı. Bu da çoğu zaman yapılan işlerin kalitesini etkiliyor. Şarkılar ne kadar ticari olursa, o kadar satar kaygısı gibi. Ama benim için gönlümün sesi önemli. Çizgimden hiç taviz veremem. Çok kaliteli işler de ticari olabilirler. Örnekleri o kadar çok ki...
İdil: Yeni projeleriniz var mı?
Aysun: Aysun Kocatepe’yi tanımayan bir yaş grubu var. Gençliğin beni keşfetmesini çok istiyorum. Albümdeki şarkılarımı farkettiklerinde sık sık konser vererek onlarla birlikte olmak istiyorum. Bu yıl kısmetse turneye çıkacağım. Salı geceleri Ali ile birlikte yaptığımız ve TRT FM’de saat 22.00-24.00 arasında yayınlanan bir radyo programımız var. O devam edecek. Ayrıca televizyon projelerimizi hayata geçirmeye çalışıyoruz.
İdil: Ali Kocatepe ile dedikodusuz, mutlu bir evliliğiniz var. Sanat dünyasında böyle uzun soluklu ve sağlıklı evliliklere pek rastlanmıyor. Bunun sırrı nedir?
Aysun: Ali ile 24 yıldır evliyiz. Ben oğlak burcuyum, o balık. Bir çok konuda farklı düşünüyoruz ama diyalog kurup, her şeyi açık açık konuşup, tartışabiliyoruz. Birbirimize güveniyoruz. Evlilikte eşler birbirine bağımlı olmamalı. Birbirini tamamlayabilmeli. Ayrıca özgürlükler de çok önemli. Baskı olmamalı. Karşılıklı saygı ve anlayış içindeyseniz, egonuzu frenleyebiliyorsanız anlaşmazlıklarınız minimuma iniyor. Bu saydıklarımı uygulamaya çalışıyoruz.
İdil: Müzik dışında meraklarınız nedir. Nelerle uğraşırsınız? Çok fit görünüyorsunuz, spor yapıyor musunuz?
Aysun: Çocukluğumdan beri yüzmeyi çok severim. Spor yapıyorum. Fırsat buldukça yürürüm. Kedimle oynamak, film seyretmek beni çok rahatlatıyor. Çok sık sinemaya gideriz. Sahneyi seviyorum.
Aysun Kocatepe Biyografi
İstanbul doğumlu. Avusturya Lisesi mezunu. Marmara Üniversitesi ekonomi bölümünden son sınıfta ayrıldı.
1985’te Ali Kocatepe ile evlendi. İlkyaz (1990) adında bir kızları var. Müziğe evlendikten sonra başladı. Timur Selçuk’tan 4 yıl boyunca şan ve solfej dersleri aldı. İlk albümünü 1986’da doldurdu (Güldeste).
1991’de Uluslararası Yunus Emre Şarkı yarışmasında Ali Kocatepe bestesi “Come Let’s Go To The Friend My Soul” ile 2. Oldu. Hey Dergisi’nin ümit veren sanatçı ve Altın Güvercin’in Sabah Gazetesi ödüllerini kazandı.
1996’dan sonra profesyonel olarak sahne çalışmalarına başladı.
Bugüne kadar 11 albüm doldurdu. Karışık albümlerde 14 şarkı seslendirdi...
2007’de “Aşk Tadında Rüya Gibi Şarkılar” adını taşıyan konser dizileri ve televizyon programlarıyla beğeni topladı. Halen özel orkestrasıyla sahne çalışmalarını sürdürüyor.
Ocak 2009’dan itibaren, Salı geceleri TRT-FM’de yayınlanan “Geceye Doğru” programını sunmaya başladı...
Son albümü “Nerelerdeydin” 2009 Mayıs’ında yayınlandı.
Yorum Yaz...