Neredeyse her 3 kadından birinde görülen deri çatlakları, sık sık kilo alıp verme dönemleri ve hamilelik sırasında ortaya çıkıyor.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Güçlüer Nacar, deri çatlaklarının hayati risk oluşturmayan ve vücut fonksiyonlarını etkilemeyen deri lezyonları olduğunu söyledi. Nacar, “Büyük bir kozmetik problem olarak kabul edilebilirler” dedi.
Neredeyse her 3 kadından birinde görülen deri çatlakları, sık sık kilo alıp verme dönemleri ve hamilelik sırasında ortaya çıkıyor. İstanbul Medipol Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Hülya Güçlüer Nacar, deri çatlakları ya da striaların bir çeşit skar dokusu olduğunu belirterek, dermis denilen derinin orta tabakasının yırtılmasından oluştuğunu söyledi.
Striaların rengi ve derinliğinin zamanla azaldığını fakat tamamen kaybolmadığını belirten Dr. Hülya Güçlüer Nacar, “Normal deride %80 kollajen ve %4 elastik fiber mevcuttur. Strialarda kollajen parçalanması ve elastin hasarı oluşur ve çatlak ellendiğinde sanki o bölgede deri yokmuş hissi alınır” dedi.
2 çeşit strianın mevcut olduğunu açıklayan Dr. Hülya Güçlüer Nacar, şöyle devam etti: “Deri çatlakları gebelikte, ergenlikte, vücut geliştirme çalışanlarda, hormon tedavisi görenlerde yada bazı ilaçların yan etkisi olarak oluşabilir. Strialar vücudun tüm bölgelerinde görülebilir. Fakat en sık yağ miktarının fazla olduğu vücut alanlarında kendini gösterir. En yaygın karın, göğüsler, üst kollar, sırt, baldırlar, kalçalarda karşımıza çıkar. Kadınlarda daha sıktır. Kadınların % 75-90’ında hamilelikleri sırasında bir miktar deri çatlağı oluşmaktadır.”
Striaların hayati risk oluşturmayan ve vücut fonksiyonlarını etkilemeyen deri lezyonları olduğunu da hatırlatan Dr. Hülya Güçlüer Nacar, şunları kaydetti: “Bununla beraber hastalar tarafından kabul edilebilirlikleri azdır. Striaların tedavisinde pek çok yöntem denenmiştir. Çünkü stria yüzde yüz düzelebilen bir durum değildir. Tüm skar dokularında olduğu gibi hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın bir miktar nedbe dokusu kalır ve cilt hiçbir zaman ilk hali gibi olamaz. Deri çatlaklarında topikal retinoidler (tretinoin) extra virgin olive yağı, kakao yağı, E vitamini, mikrodermabrzayon kullanılabilir.”
Çatlak tedavisinde son zamanlarda en popüler ve yeni yöntem olan fraksiyonel lazeri kullandığını ifade eden Dr. Hülya Güçlüer Nacar, “Uyguladığım hastalarda genellikle 3 seansta gözle görülür sonuçlar alıyorum. Hiçbir tedavi tam anlamıyla yeterli olmamakla beraber bazı hastalarda kombine tedaviler uygulanması başarı şansını daha da artırabilir. Tabii ki hastalara en önemli tavsiye çatlakların oluşmaması için önceden koruyucu yöntemlerin uygulanmasıdır” diye konuştu.
Deri Çatlaklarında Tedavi Yöntemleri
Dermaterapi Yöntemi
Dermaterapi; CE belgeli silindir şeklinde üzerinde 192 adet, son derece ince çelik iğnenin olduğu dermaroller denilen aletle yapılır. Dermaroller çatlakların olduğu alana 6-10 kez yıldız şeklinde uygulanır. Aynı bölgeden defalarca geçildiğinde 1 santimetre karelik alanda 250-300 adet mikrokanal açılır. Bu kanallar deri altına açılan minik kapılar gibi düşünülebilir.
Bu alanlara büyüme faktörleri, biomimetik peptid ve kök hücre ekstreleri ihtiva eden ürünler kolayca uygulanır. Böylece bu ürünlerin derinin üst tabakasını bu mikrokanallardan geçip, orta tabakaya ulaşmaları sağlanmış olur. Dermaroller uygulanması sonrası çatlaklar üstüne tedavi edici ajan uygulanır. Kollajen üretim ve doku yenilenmesi sağlanmaya çalışılır. Mikrokanalların açılması sırasında genellikle kanama söz konusu olmaz ve mikrokanallar 20 dakika içinde kendiliğinden kapanır. Tüm cilt tiplerine uygun olan bu yöntemin uygulanmasından sonra ortaya çıkan kızarıklık genellikle 30dakika ile 2 saat arasında sona erer.
Platelet Rich Plasma (PRP) Yöntemi
PRP yönteminde hastada alınan kan örneği standart şartlarda al ve akyuvarlarından ayrılır. Geriye kalan plateletten zengin serum hastanın çatlakları üzerine mezoterapi iğneleri vasıtasıyla enjekte edilir. Böylelikle hastanın kendi serumundaki büyüme faktörleri ile kollajen üretimi ve doku yenilenmesi sağlanmaya çalışılır. Özellikle lazer destekli yapıldığı zaman başarılı sonuç yüzdesi artar. 6 haftada bir 3 seans uygulanır.
Karboksiterapi
Hem eski hem de yeni deri çatlaklarının tedavisinde uygulanır. Güvenli bir yöntemdir. Yeni kollajen oluşumunu sağlar, deri kalınlığı artarak, striaların görünümünü düzeltir.
Pulse DYE Lazer (Boya Lazerleri)
Özellikle yeni oluşmuş kırmızı-mor ¨stria rubra¨ denilen çatlaklarda başarı oranları yüksektir. Pulse lazerler damarlar üzerine etki ederek kızarıklığı ve inflamasyonu azaltırlar. Fakat hasta seçiminde dikkatli olunmalıdır. Çünkü bu lazerlerle yapılan uygulama sonrasında koyu tenli kişilerde postenflamatuar pigmentasyon denilen ¨işlem sonrası lekelenme¨ oluşabilir.
Fraksiyonel Lazerle
Deri çatlaklarının tedavisinde en yeni yöntemlerden biri fraksiyonel lazerle tedavidir. Bu sistemler cildin hem üst (epidermis) hem de alt tabakasına (dermis) etki eden sistemlerdir. Faraksiyonel lazerlerde lazer ışını aynen bir elekten geçirilen un gibi deri üzerine düşer ve dermise kadar iner. Aralarda sağlam alanlar kalır. Çatlak alanlarında mikroskopik yaralar oluşur ve bu alanlarda yeni kollajen ve epidermis oluşumu meydana gelir. Tüm deri çatlaklarında özellikle beyaz ve deforme olanlarda fraksiyonel lazerle %50 civarında iyileşme sağlanmaktadır. Seanslar 6 hafta arayla uygulanabilir.
Uygulamada bazı risklerde yok değildir. Tedaviye cevap vermeyen hastalar olabilir ya da deri rengi koyu kişilerde lekelenme oluşabilir. Hastalara işlem öncesi bu riskler hakkında bilgi verilmesi gereklidir.
Deri çatlaklarını dert etmeyin
-
Doğa
-
- Güzellik 1228 0
Yorum Yaz...