ŞARAP İÇMEK CESARET İSTER
İnsan doğası gereği daima kolay olanı seçer. Aklını, bedenini mümkün olduğunca az kullanarak, sonuca en zahmetsiz yoldan varmak ister. Zor olanı seçen, mücadeleden kaçınmayan Don Quichotte’lar sakın alınmasınlar, istisnalar kaideleri bozmaz. Eğer Tibet’in bir köyünde doğmadıysanız ve de ömrünüzü ‘Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum’ sorusunun yanıtını arayarak geçirmek lüksünüz yoksa, kısacası materyalist düzenin bir bireyiyseniz , bu kolaycılığa kaçmak konusunda pek de haksız sayılmazsınız hani. Şimdi… Konunun başlığı ile bunun ne alakası var diyeceksiniz. Şöyle alakası var. Düşünün bir kere; yoğun bir iş gününün sonunda bir arkadaşınızla buluşup yemek yemeğe karar verdiniz.
Mekanı belirlediniz, düştünüz yollara. Trafiğin yoğunluğu, otopark falan sorun değil, leziz saatler var önünüzde. Güzel bir mutfak, hoş bir ambiyans, sıkı bir sohbet, yanında da şöyle bir kadeh …Ne? Güzel bir kadeh şarap mı diyorsunuz? İyi olurdu hani ama, kolay iş mi hangi şarabı içeceğinize karar vermek.
Tevekkeli değil bugüne kadar içki kültürümüzün başrol oyuncusu hep rakı olmuş. Son zamanlarda çıkan yeşil, kara, yaş üzüm vs gibi çeşitlerini saymazsak eğer, bir duble demekle işimiz hallolmuyor mu? Ya da soğuk bir bira demek ne kolay ve sade bir seçim. Oysa iş şaraba gelince bir sürü teferruat var. Üreticisi , bölgesi, senesi, üzümü… Kırmızı ya da beyaz demekle kurtulamıyor ki insan. Allahtan çoğu restaurant pek çeşide girmiyor da, vatandaşı bu meşakkatli seçimlerden kurtarıyor diyeceğim ama bu durum biz şarap severleri hiç de mutlu etmiyor doğrusu.
Hadi diyelim içeceğiniz şaraba karar verdiniz, önünüzde birde gelen şarabı test etme işi var ki asıl atlatılması gereken badire bu…. Sakın şarap kültürüne yeni yeni merak salmaya başlamış kişiler bu satırları okuyup da vazgeçmesinler. Aksine, işin teferruatından ürküp, şarap içmekten vazgeçmek yerine bir iki noktaya dikkate ederek, olabildiğince çok şarabı tadarak deneyimlerimizi arttırmamız lazım. İşte birkaç naçizane öneri : Masaya gelen şarabı test etmek demek tadını beğenip beğenmeyeceğinizi test etmek demek değildir ki en çok yanılgıya düşülen konu budur.
Nasıl ki yemek siparişi verdiğinizde gelen tabaktan bir çatal alıp ‘Hayır ben bunu beğenmedim geri götürüp yerine şunu getirin diyemezseniz’ şarap içinde ‘Bunu beğenmedim bana falanca şişeyi açın’ diyemezsiniz. Test edilen şarabın bozuk olup olmadığıdır. Şarap aslında çok geniş bir konu olduğundan istisnaları da çoktur. Ancak şarabı test ederken renk, koku ve tad için genel kriterler baz alınır. Şarabın rengi yılı ile orantılı olarak açıktan koyuya, kızıldan kahveye değişim gösterir. 3-4 senelik bir kırmızı şarapta kızıl röflelerin oluşmaya başlaması oksidasyon riskini akla getirir. Dikkat edin. Özel beyaz şaraplar hariç beyaz şaraplarda yıllandırma düşünülmez. Beyaz şarapların 3-5 sene içerisinde tüketilmesi uygundur.
Burun şarap hastalıkları için en ideal test yöntemidir. Şarapta keskin, acımtırak okside notlar varsa yada çürümüş yaprak gibi, küf gibi nemli notlar alınıyorsa bu şarabı geri göndermelisiniz çünkü şarap mantarı tarafından bozulmuş demektir. Her zaman pahalı olan şarap iyi olacaktır diye bir kural yoktur. Mütevazi fiyatlı bir şarap da pekala keyifle yudumlanıp, yemeğimizin yanında iyi bir eşlikçi olabilir. Fransızlar, İtalyanlar hep doğruyu yaparlar diye bir kural da yoktur. Şarap listesinden bir Bordeaux yada Chianti şarabını ısmarlamak size prestij kazandırmaz. Yerli üzümlerimizi bilmeli, takdir etmeli ve yerli üreticilere de şans tanımalıyız. İnanın son yıllarda oldukça iyi atılımlar yapıyorlar. En pahalı şarabı ısmarlamak sadece cebinizin dolu olduğunu gösterir, şaraptan anladığınız anlamına gelmez. Amaç birilerini etkilemekse sadece, keyfiniz bilir. Kırmızı etle kırmızı şarap, beyaz etle beyaz şarap içmek bir anayasa maddesi değildir.
Bu işi keyif için yapıyorsanız kendinizi rahat bırakmalısınız. Gönlünüz ne çekiyorsa onu için hem bakarsınız güzel bir keşif yapmış olursunuz. Bardak ile şarap servisi yapılması restaurant işletmecilerinin hoşuna gitmese de 2-3 kişilik yemeklerde, her yemeğin yanında ayrı şarap içebilme ayrıcalığını yaşatacağı için iyi bir uygulamadır. Gittiğimiz restaurantlarda bu talebi sık sık dile getirmekte fayda var. Son olarak şarap ısmarlayarak birilerine bir şeyler ispatlayamaya çalışmayın, şarap test ederken de ezilip büzülmeyin. Altı üstü yiyeceğiniz bir yemek, bu işi ıstırap haline getirmek ya da keyfini çıkarmak sizin elinizde. Nasıl? Cesaretimiz yerine gelmeye başladı değil mi?
Yorum Yaz...