"Akıllı kadın"ın hükmü bu.
Bense tam karar veremedim, yüksek sesle biraz daha düşüneyim diyorum.
Galiba önce "akıllı kadın" tarifinde anlaşmak lazım.
Kadına göre, kadının akıllısı "eğitimli, okuyan yazan, çalışan, başaran, kazanan kadın" oluyor anladığım kadarıyla.
Yani erkekler eğitimli, çalışan, başarılı, paralı kadını sevmiyor demek.
İşte burada şüpheye düşüyorum.
Neden sevmesinler?
Deli mi bunlar?
Yorulmamışlar mıdır "yüklenici" olmaktan?
Yoksa onların "akıllı kadın"ı başka mı?
Hafiye, polis, savcı, külyutmaz geçinen, "Her şeyi ben bilirim"ci, "Bana sökmez abi"ci kadın mesela?
Belki de ikisi aynı şeydir.
Yani eğitimli kadın "Her şeyi ben bilirim"ci de oluyordur otomatikman.
Bilmiyorum.
*
Peki erkeklerin akıllı kadın sevmediğine nasıl, neden hükmedildi, nereden çıktı bu?
Çünkü akıllı kadınların çoğu yalnız!
Hımm..
Acaba, kadın istediği kadar eğitimli olsun içinde, derinlerde bir yerde "geleneksel kadın" mı saklı?
Bir erkekle beraber olduğu anda ortaya çıkıveriyor o saklı kadın!
İki farklı kadının bileşiminden bir hilkat garibesi çıkıyor ortaya, erkek davanamıyor, kaçıyor!
Olamaz mı?
Yahut, hani erkeğe biçilen bir rol vardır...
Koruyucu, kollayıcı, sahiplenici olması beklenir hani... Eğitimli kadında bile var belki o beklenti; erkek şaşırıyor buna, "Sen de mi Brütüs!" deyip çekip gidiyor!
Bu da mı olamaz?
*
Peki yalnızlığı kadın seçmiş olamaz mı?
Seçmekten de öte, ihtiyaç hissetmemekten doğan doğal bir yalnızlık halidir bu belki.
Öyle ya, kadınların erkeksiz hamile kalabilmesi üstüne bilim adamlarının kafa patlattığı bir devirdeyiz...
Tek taşımızı da kendimiz alıyoruz!..
Et deseniz, kasaba bir telefon etmek yeterli. Üç gün ortadan kaybolup, evinde, pişirip yemek için otuz üç günlük mesai isteyen ne idüğü belirsiz bir hayvanla dönen erkeğe kimsenin ihtiyacı yok.
Bir tek seks kalıyor geriye.
Belki kadınlar da erkeğin seviyesine ulaşmış, "bir bardak süt için bir inek beslemenin lüzumsuzluğu" felsefesini idrak etmişlerdir!
Ne bileyim...
Belki, hükmün doğrusu "Akıllı kadın erkek sevmez"dir.
PAKİZE SUDA
Yorum Yaz...