"Evlilik insanı şişmanlatıyor." Amerika'da, Kuzey Caroline Üniversitesi, bir araştırma yapmış, bu sonuca varmış.
Gerçi sürpriz olmadı bizim için; kural gibidir, evlenen insan, kadın-erkek fark etmez, kilo alır.
Hatta kadınların sadece evlenince seviştiği ve benim de cahiliye dönemime denk gelen zamanlarda meninin yüksek kalori içerdiğine dair bir fikrim de vardı.
Fakat buradan hareketle erkeklerin de hızla kilo kaybetmesi gerekiyordu ki tersine evlenen erkek göbek kısmından yağlanmaya başlıyordu.
Haliyle fikrimde ısrarcı olamadım.
Şimdi konuyla ilgili başka tezlerim var, Allah eksikliğini göstermesin!
■ Erkeğin şişmanlaması, kadının bir komplosu olabilir!
Kadın kısmı yakışıklı erkek sever ama elde edene kadar.
Sonra, öteki kadınlardan sakınıp saklamaya gelir sıra ki bunun bir yolu da erkeği çirkinleştirmektir.
Kimbilir, belki de bu uğurda bir kalıp katı yağı atıyorlar tencerenin içine...
Bütün evli adamların 40'lı yaşlarda by-pass'a yatmalarından anlamak lazım zaten.
■ Çoğu insanın sıkılınca, sinirlenince, mutsuz olunca yemeğe saldırdığını biliriz.
Konuyu daha açmama gerek var mı?
■ Bütün makineler, alet edevat gibi insanoğlunun da bir garanti süresi vardır!
O süre evlendikten birkaç ay sonra son bulur.
Yani kimsenin kabahati yoktur, öyle ayar edilmiştir insanoğlu.
■ Belki de hep şişmandır insanlar! Evlendikten sonra erkek göbeğini
içine çekmekten vazgeçer, kadın korseyi çıkarır, hepsi budur.
■ Kilo, "doğa"nın evli insana koyduğu bir nişan olabilir!
Hani Afrika'da kabilelerde evli erkekle bekâr erkeğin suratına sürdüğü boyaların farklı renklerde olmasına benzer bir durum.
■ Evlilik "sihirli değnek" misali insana "özgüven" pompalar!
Öyle ki fiziği falan boşverirsiniz.
■ Peki sonunda ne olur? "Şişman adam" bir "zayıf kadın"a gider...
"Şişman kadın" diyete girip zayıflar... "Şişman adam" şişman kalır...
"Zayıf kadın" şişmanlar...
Şişman adam ömrü vefa ederse bir "zayıf kadın" daha bulur... Böyle yuvarlanıp gideriz.
PAKİZE SUDA
Yorum Yaz...